Yatırım almak yatırım yapmaktır.

14 Aralık 2010

Son yıllarda Blogcu gibi ticari değer/marka yaratmış bazı şirketlerimi ve projelerimi satma deneyimim oldu. Bugüne kadar yaptığım satışlarda genelde %100 çıkış gerçekleştirdim. İnternet sektöründe bilinen projelerin dışında da bir kaç satış deneyimim de oldu. Bu konularla ilgili yazmam konusunda yapılan önerilere artık bir yanıt verip, yazmaya başlamaya karar verdim.

Her satış farklı bir deneyimdir.

Her satışta, satılan şirket, alıcı, pazar dinamikleri ve (satan kişi ya da şirket aynı olsa dahi) satıcı farklıdır.

2007 yılında yaptığımız 2. şirket satışından sonra, bir çok yatırım şirketinin ilgisini çektik. Yerli ve yabancı ondan fazla şirketin ortakları, yöneticileri veya aracılarıyla 2007-2009 yılları boyunca yapacağımız yeni projelerde yatırım almak konusunda görüşmeler yaptık.

Bu görüşmelerden karşılıklı olarak yatırım kararı çıkmadı.  Şu anda böyle olduğu için memnunum.

Çünkü, girişimcinin verimi maksimize edebilmesi için, yatırımın doğru zamanda, doğru yatırımcıdan ve doğru miktarda alınması gerekiyor.

Biz, teknik olarak doğru zamanda yatırım aramıyorduk. Eğer yatırım alsaydık, bu şu andakinden çok daha düşük değerlemeyle olacaktı.

Yatırım arayan girişimcilerin çok fazla sayıda olduğu bu günlerde, ilk yazımla girişimcilere seslenmek istiyorum:

Yatırım almak yatırım yapmaktır.

Yatırım almayı, girişimin kasasına yeterli (hatta bolca) parayı koyup, rahatça iş yapmak olarak mı düşünüyorsunuz? Gerçekten iyi düşünün.

Yatırım almak kolay bir iş değil, olmamalı da. (Ticari olarak avantajlı bir durum sizin lehinize çok doğal ve kolay gelişiyorsa, burada göremediğiniz bir şeyler olabilir)

Girişiminizle çok iyi ticari veriler üretmiş olsanız, satışlarınız başarılı olsa ve ticaretten çok iyi anlasanız bile, yatırımcının bakış açısı her zaman başka olacaktır. Yatırımcı, sahip olduğu finansal kaynakları rasyonel zaman diliminde maksimum (veya optimal) oranda kara dönüştürmeyi çok iyi bilen bir organizasyondur. Siz, öyle değilsiniz.

Yatırım alabilmek için, ciddi bir zaman ve enerji yatırımı yapmanız, çok okumanız, öğrenmeniz ve kendinizi geliştirmeniz gerekecek. Karşınızda ne kadar ciddi, disiplinli ve büyük bir yatırımcı varsa, ev ödevleriniz o kadar ciddi olacak. İşin boyutuna göre, M&A, finansal ve kişisel performans konusunda profesyonel danışmanlar edinmeniz bile gerekebilir.

Kurumsal para’ya “evet” diyerek çok ciddi ilerlemeler sağlayacaksınız.

Bunun için önce yatırımcıyı ikna etmeniz, sonra da yatırımcı gözüyle girişiminize bakmaya başlamanız gerekecek. İşinizin çok zor olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın.

İmzalar atılana kadar asla kesinleşmeyecek olan yatırım süreci, dinamik iş ortamınıza ayırmanız gereken kıymetli zamanınızdan en iyi ihtimalle 3-6 ayı harcamanızı gerektirecek.

Yatırım konusunda deneyiminiz yoksa, bu dönemde çok okumanız, öğrenmeniz, görüşme yapma ve pazarlık tekniklerini edinmeniz veya geliştirmeniz, girişiminizi finansal olarak çok daha analitik olarak anlayabilir ve sunabilir hale gelmeniz gerekecek. İş modeliniz konusunda kafanızda soru işaretleri olmamalı, gelir modeliniz  kağıda dökülmüş ve  yatırımcıların aşina oldukları formata yakın olmalı, başlangıçtan itibaren sunumlar, telefon ve email görüşmeleri ve ayrıntılı iş planlarında neye dikkat edeceğinizi çok iyi bilmelisiniz.

Neredeyse her bilgiye erişim sağlayan internet, bu konuda sınırsız kaynaklar sunacak. (Bu kaynaklardan yararlanmak için iyi İngilizce bilmeniz şart) Ancak yatırım yapıp, çok ciddi bir zamanınızı öğrenmeye ayıracaksınız.

  • Değerlemeyi neye göre, nasıl yapacaksınız?
  • Ne kadar para isteyeceksiniz?
  • Ne kadar hisse önereceksiniz?
  • Yasal konularda altyapınız ve hazırlığınız ne durumda?
  • Şirketin çalışanlarına hisse opsiyonu verecek misiniz?
  • Şirketiniz var mı? Vergi konusunda nasıl bir yapıya ihtiyacınız var?
  • Sözleşme aşamasında kime danışacaksınız?

Bu ve benzeri onlarca soruya yanıt vermek zorunda kalacaksınız. Bu soruların yanıtını bilmediğiniz “pazarlık”larda işin başında ciddi kayıplarınız olabilir.

Son olarak, yatırım sürecini başarıyla tamamladığınızı ve kurumsal parayı ve yatırımcınızın tüm lojistik desteklerini de kasanıza koyarak daha büyük ölçekler için yola koyulduğunuzu düşünün.

Artık ilerideki yıllarda elde edeceğinize inandığınız ticari değeri daha başından sattınız.

Kendinize, sevdiklerinize ve hatta şirketinize ayırdığınız zamanlardan daha çok fedakarlık yapacaksınız. Artık daha çok, daha ciddi ve daha fazla çalışacaksınız.

Kesinlikle yatırım almayın demiyorum! Sadece, bu işi hafife almayın.

Yatırımcının  yüz binlerce, belki milyonlarca dolarlık bir risk almasını istediğinizi unutmayın.

Yatırım almak sadece para almak değildir, bir yatırım yapmaktır.

Yatırım yapın ve yatırım alın!.

 
Bu yazı Girişimcilik kategorisine gönderilmiş.